16 Ara 2015

UÇAN ARABALARIMIZ YEMEK YİYEN AYIMIZ VAR BİZİM

Evimiz de uçan süpürgeli cadılar dans etmiyor ama, havada asılı benzin istasyonlarımız uçan arabalarımız yemek yiyen ayımız çay içen arabalarımız var. Hep beraber aynı çatı altında toplandık yaşayıp gidiyoruz şimdilerde.
Çoğul cümle çünkü durum bu...

Oğlumun hayallerine ortak olmuyorum ona öğretme çabası da değil sadece bundan keyif alıyoruz.
Her oyun kuruşumuz da hadi eğlence başlıyor diye heyecanlanıyoruz.

Onu hiç kısıtlamayacağımı çok iyi biliyorum, elimden geldiği aklımın erdiğince de destekleyeceğim.
Daha planlarım var beraber balıklara denize para atacağız, balıklar bulunca sevinsin bakkala gidip bir şey alsınlar diye..Evet bu benim masalım dı küçükken.
Benim çocukluk dönemim de rahmetli dedemle bahçede oturup bulutları seyreder, bazen bir trene bazen bir pamuk şekere benzetir birbirimizin gözüyle bakmaya çalışırdık, yine çok keyif aldığım patlamış mısırlar için de aynısını yapardık. Dedem bunu kendi çocukluğunda da yaparmış ben ise hala yapıyorum. O bulutlar bazen rüzgarla süzülürken başka şekil de alıyorlar ya , işte o daha da heyecan  verici oluyor.
Kemal ilk taşla tanıştığında bak sanki arabaya benziyor dediğimi sonradan taşları araba yapmasıyla farkkettim . artık her sokağa çıktığımızda bulduğu taşı yol boyunca elinde tutuyor ve sonra gittiğimiz yere hediye veriyoruz. Bir kaçtane de boyadığımız taş arabalarımız var. Bende çok severmişim taş toplamayı..
Sanırım bizimki biraz genetik miras. 

Hayal gücünün çocukların olumlu gelişimi ve  ileri ki dönemde pozitif davranişları için yaratıcılıklarının gelişimi için çok faydalı olduğu bilinmekte. 
Çevremde duyduğum gördüğüm de, çocuklara hemen doğruyu öğretme çabalarında ki ebeveynler yada çevre çocuklara yapılan,  dalga geçme doğruyu öğretme çabaları ve etiketlemeler.

Düşünsenize 30 yaşına gelmiş bir kişinin pazarda harıl harıl lambaları ovuşturup sihirli cini aradığını... zaten vakti gelince her şey normale dönecek.

Çocuklarınızın hayallerini sınırlamayın ve sınırlanmasına müsade etmeyin. Gelecek onların hayalleri kadar var.
Anı yaşamaların dan hiç vaz geçirmeyin .
Yıllar sonra baktığınız da düşünsenize ne çok anınız olacaktır , 
Birlikte kuracağınız oyunlar da hayal gücünün gelişmesine ve kelime zenginliğine kavuşmasına yardımcı olacaktır. 



9 Ara 2015

BEBEKLERDE GÖZ MUAYENESİ İHMALE GELMEZ - ROP

Şimdi 27 aylık olan 30 haftalık 1770 gram olarak dünyaya merhaba diyen bir bebek annesi olarak, göz muayenesi üzerine yaşadıklarım....
29 günlük yoğun bakım sürecinden sonra ilk kontrolümüzde doktorumuzun tavsiyesi !   ile bir göz doktoruna gitmemiz önerildi.
muhakkak gidin gidilmesi şart denmedi, gidilmesinde fayda var dendi.
evet yoğun bakım bitmişti artık eve gelmiştik, bebeğim düzenli kilo alıyordu ve tüm dünya gözümde pespembeydi.

Olsada olur olmasada olur yinede kontrolde fayda var diyerek hastahanenin yolunu tuttuk. O kadar rahattım ki biliyordum hiç bir şey olmayacaktı ve biz sadece biraz gezmiş olacaktık. Tek endişem hastahane havasını bebeğimin soluyacak olmasıydı.

Sıra bize geldiğinde neşe içinde girdik odaya, nede olsa kilo alıyor büyüyor ele avuca geliyordu miniğim.
İlk aşamada göz kontrolü çok acı vericiydi. Bebeğimi masaya yatırıp, buz gibi demir kıskaçlarla açtılar küçük cin cin bakan gözlerini.
Ben izlerken ağlamaktan kahrolmuştum canım acıyordu.
Doktor muayyaneyi bitirmişti., bende yavrumu kucaklayıp sarıp sarmalarken gözlerinin görmediğini söyledi. ilk önce algılıyamadım benim miniğim iyiydi biz zaten öylesine gelmiştik..
Tekrar iyimi yani dedim bir sorun yok dimi.!!!!!
Doktor, kısa ama bir ömür boyu kadar uzun gelen  bir süreçte gözlerime bakarak kör olduğunu göz damarlarının gelişmediğini kanama olduğunu anlattı. 

Anlattıklarının o an çoğunu anlamadım. 
Tek yapmak istediğim gözlerimi yerinden çıkarıp bebeğime vermek istememdi. 
bunun tedavisi olduğunu lakin tıpta 100% denen birşeyin mümkün olmadığını 
anlattı.

Tedavi uygulanacaktı. 
ilk başlangıç iğne ile her iki göze olmadı tekrar ve tekrar 3 denemeden sonra ise negatif sonuç olursa ameliyat edecekti.
Karar vermem gerekiyordu zaman aleyimize işlemekteydi.
bebeğim acıkmiş huysuzlanmıştı, öyle hazırlıksızdık ki bu sonuca.. 
emzirme odasına geçip hıçkıra hıçkıra ağlarken hemen tedaviye başlamam gerektiğine karar verdim. Eve gidip sakinleşecek araştırma yapacak gücüm yoktu doktora gönülden inandım. Tamam yapalım dediğimde hazırlıklar başlamıştı.
İğne esnasında yanında olamadım bebeğimin tansiyonum oldukça düşmüş almadılar.
Bebeğimi kucağıma aldığımda ağlamaktan mosmor olmuştu, canı çok yanmıştı.
Eve gelirken yolda tek hatırladığım sarılıp yol boyu ikimizinde hıçkıra hıçkıra ağladığı, taksiciyide hiç unutmam o gün trafik tıkalıydı ve bizi ağlıyor susmuyoruz diye neredeyse kapıyı açıp bizi atmak istediği her halinden belli oluyordu. ama o esnada onunla uğraşacak halde değildim.
2, 3, 4, kontroller sonucu artık doktorumuz iyi olacağını güzel gelişmeler olduğunu söylüyordu ben halaa söylediklerini biraz anlıyor biraz anlamıyor tekrar tekrar anlattırıyordum. ilk günkü üzüntüden sonra sevgili eşim de yanımızda oluyor bana bir daha gelişmelerin iyi olduğunu anlatıyordu.
kaç kere kontrole gittik bilmiyorum sonunda herşey yoluna girmişti. göz damarları açılmış maviş maviş tatlı tatlı bakıyordu bebeğim.
uzun ve zor bir süreçti.

Eğer tedavi cevap vermesiydi bebeğim ile benim aramda hiç birşey değişmeyecekti ama zor günler onu bekleyecekti zaten hayatta kalmak için çok uzun bir mücadele vermiş ve çok yorgundu.
Bu yazıyı paylaşmak yazmak benim için hiç kolay olmadı, 
Ama prematüre doğan her bebeğe hastahaneden yönlendirilmiş olmasa bile muhakkak rop muayyenesinin yapılmasını asla gecikmemesini, ihmal edilmemesini hatırlatmak istedim.
Unutmayınız erken teşhiş hayat kurtarır.

Bize gelince bizim asla unutmayacağımız sevgili doktorumuz sayın prof.dr.Hüseyin YETİK.
Sevgili hocamız ya siz olmasaydınız, ya sizle karşılaşmasaydık akibetimiz ne olurdu bilmiyorum.
teşhiş ve tedavide ki ön görünüz, tecrübeleriniz, bize olan sevginiz, sonsuz başarınız, anlatımlarınız yaklaşımlarınız tedavi edişiniz kontrol esnasında aydınlatmalarınız  defalarca anlatmalarınız güler yüzünüz dostluğunuz her şey için binlerce teşekkür ederim. 

resim temsilidir.






8 Ara 2015

MERAKLI, AYAKLI VE KONUŞAN HERŞEYDEN BEBEĞİNİZİ SAKININ

 Özellikle yeni doğan döneminde yani 4.tremester  (doğumdan sonra ki ilk 3 ay) bebeğin sadece anne kucağında olacağı dönem olarak geçirilmelidir. 

Anne ile bebeğin yalnız olacağı bu çok özel dönemde, bebeğin tüm enfeksiyonlara açık olduğu henüz bağışıklığının tam olarak kazanılmadığını unutmayınız. 
Hava şartları ve bebeğinizin durumu uygunsa açık hava aldırmak idealdir.

bebek görmek ne demek ?

  • Siz misafirler, anne için telaşsız, çok kısa anneyi biraz dinlendirmek uyutmak alışverişini yapmak ev işlerinde yardımcı olmak gibi nedenler ile ziyaret ediniz. Anneyi süslemek motivasyon arttırmak için de gelebilirsiniz.
  • Bebeği ve anneyi lütfen öğütleriniz ile boğmayınız.  Anne olmak bebek büyütmek hamilelik döneminde bebek tarafından anneye kodlanıyor,
  • Bebeği için daima en doğruyu sadece annesi bilir unutmayınız.
  • Lütfen asla filanca bebeğin boyu posu vs kıyaslama yapmayınız, bildikleriniz size kalsın.. emin olun ki uykusuz yorgun anne bunları duymayı hiç istemiyor.
  • Bebek evine parfümlü makyajlı gelmeyin, duyuların da hassas olduğu bu özel dönemde çok boğucu oluyor ve bebek içinde alarjen riski oldukça büyük.
  • Habersizce geçiyordum uğradım deyip metozori yapmayın.
  • Telefonu ısrarla çaldırıp çok yakınındayım evdemisin diye sormayın. Yeni doğan bebeği var tabikii evde nerede olacak ?
  • Biz filanca gün toplanıp gelicez ama sakın uğraşma bişey yapma diyerek ön sipariş vermeyin.
  • Özellikle medyum hikayelerine son verin bunu kendi ruh sağlığınız içinde yapın.. Ben yazdıklarımın hepsine itina ile uyduğum halde bu hikayeyi anlatmak için arandım telefonda bile yetiştirdiler. Yapmayın.
  • Manevi dini inançlar merasimler için: anne zaten yapılması gerekene gereken zamanda yapmak istediğini yapacaktır. bunun için laf aramızda kalsın ama... ile başlayan cümleler kurmayınız, ne olur karışmayınız.
  • Bebekleri tuzlamayı önermeyiniz. sene 2016
  • En güzeli ilk madde dışında anne davet edene kadar gelmeyiniz. 

  • Ben bebeğimi göstermedim kimseye, kimsenin inanın hiç birşeyi eksilmedi.
    bebeklerin öpülüp ellendiği bol sevgi gösterildiği, akabininde hastalandığı yaygın ifade ile nazar! olarak algılandığı gibi geleneklerimiz var.
    hem sadece bebek değil anne olarak aynı şekilde tüm enfeksiyonlara açıksınız..
    Bedeniniz fazlasıyla yorgun ve uykusuzsunuz.

    Lohusa dönemini keyfini çıkara çıkara bebeğinizin kokusunu alarak baş başa geçireceğiniz, unutamayacağınız anları bölmeyin.
    Bebeğinizin sadece size ihtiyacı var.
    Sakin kalabileceğiniz her an da fazladan bebeğinizi kucaklayacağınız anlar, onun ileri ki yaşamında hazinesi olacağını unutmayınız.
    Çok çabuk geçiyor bu dönem minnağınız hızlıca büyüdüğünde takrarlama şanşınız maalesef olmuyor o ilk dokunuşları.


    www.piramigo.com



    7 Ara 2015

    DÜŞÜYORUM ANNE TUT BENİ

    ÇOCUKLAR DÜŞE KALKA BÜYÜMEZ

    Hayatta ne kadar çok doğru bildiğimin yanlış olduğunu öğreniyorum.

    büyüyüp öğrendikçe eğlence azalmıyor merak etmeyin..
    başlığa dönersek, bebeklerin kafasını her çarpmasında düşmesinde beyin hücrelerince çok kayıp olduğu, birçok hücre öldüğü bilimsel gerçektir.
    bir anne nin tek sorumluluğunun bebeği yedirip altını temizlemek olmadığı malumumuz.
    bu esnada güvenliği en temel konu, belkide beslenmeden önce.
    bir şekilde acıktığını susadığını anlatır bebek.
    ama yatağın kenarından düşeceğini anlatamaz miniğimiz.
    güvenlik tedbirlerimizi tekrar gözden geçirmeden nefes almayalım lütfen.
    tamam tamam pardon, nefes alalım ama sık kontrol etmeyi unutmayalım.

    kaş yaparken göz çıkarmayınız
    konu güvenlik olunca diken diken tüylerimi kabartıp koruduğum miniğimin en çok başına işi ben getirdim.
    yeni yürüdüğü zamanlar kollarımdan zaten inmek istemez diye güvenli tutmayıp kaydırdığımda yüzü yere yapışıp dudağı patlamıştı o gün ikimizde ağladıktan sonra, artık aynı şeyleri düşünmediğimizi bebeğiminde düşünce ve istekleri olduğunu idrak ettim.
    ve ikimiz için de düşünmem gerekli olduğunu öğrendim.

    evde aldığımız basit önlemler 

    ev kazalarını önlemek için aldığımız tedbirlerin başında çekmecelerin kulplarını çıkarmak oldu.
    bu fikri bulup babasına söylediğimde bir çok fikir gibi olmazzzzzz diye diye tepindi.
    ama oldu çokta güzel oldu. en alt çekmeceyi ona ayırdım karıştırması için diğerleri güvenli, çekmeceleri merdiven yapıp tırmanamayacağı için düşmez de.
    yeni tırmanma döneminde sandalyeleri masa çevresinden uzak tuttum. Böylece masadan düşmesini önledim.
    televizyonu sabitledik.
    prizleri kapattık.
    küçük parçaları oyuncakları beraber oynadıktan sonra kaldırdım.
    kapı üzerine nalburdan aldığımız kancalar da hayat kurtardı. kapıları istemediğimiz zamanlarda açamıyor, ev içinde anahtar kullanmıyoruz çevirip içeride - dışarıda kalamaz.
    asla yatak üstünde yalnız bırakmadım yalnız uyutmadım.
    bir daha da onu hep sıkı tuttum. Düşürmedim.


    • bebeğim biraz ele avuca gelince onu yerde hergün biraz sertçe evire çevire ufaktan düşmeyi tutunmayı öğrettim. bunu öğreten merkezlerde var. biz karga tulumba evde yaptık hem eğlendik hem keşfettik. artık sırtımızdan inmeyi güvenli olarak öğrendi. gönül rahatlığı ile büyüğebilir.
    • denge çalışmalarımız sürekli devam ediyor böylece her yönden gelişimini desteklemeye elimden geldiğince devam ediyorum. 
    o nun bütün dünyası oyun olduğuna göre
    bu aşamada oyuncaklarda da en bebekliğinden halkalar ve kuleler ile başladık.        
    bloklar ve denge terazileri favorimiz. artık her oyuncak ile kule dizip, topla deviriyoruz.biz çok eğleniyoruz tavsiye ederiz.  

    Evde alınabilecek önlemler için sizde yorum bırakırsanız hepimiz okur faydalanırız.             


    www.piramigo.com

    www.piramigo.com

    www.piramigo.com

    www.piramigo.com

    5 Ara 2015

    BEN ANNE OLMAYI ÇOK SEVDİM

    evet çok sevdim anne olmayı annecilik oynamayı..
    kısaca eskiden dersek, hep burnunun dikine giden sabit fikirli kocasına hep aşık bir kadındım.
    bebeğim olunca da doğal olarak bildiğimi okudum,kim ne derse tersini yaptım... 
    kucaktan başladık, daha doğmadan ilk yorumlar: aman sakınnnn kucağa alma bidaha inmez.
    evet ilk  8 ay kanguru gibi yaşadık inanılmaz güzeldi insanın aklını başındıran uçuran o yumuşaklığı hiç yaşamamıştım. sonra vakti gelince kendi isteği ile istediği zaman da yere bastı.
    aman dediler evde hiç birşeyi kaldırma cızz de alışır aliştır... her şeyi kaldırdım miniğime zararlı olabilecek kırılınca onu ürkütebilecek çarpınca canını acıtacak herşeyi. ev onun evi aynı zamanda bizimde yeni gelene saygı duymamız gerek, hiç cızz demedim.
    gece doyur ver muhallebiyi sabaha kadar miss bak keyfine, olur dedim minnacık karnı patlasın keyfim bol olur... 
    ağlasın dediler 1 ağlar 2 ağlar susar terbiyelenir,, bide yumurta kıralım yogurtla çırpıp.. 
    diye deneye 27 aylık oldu minnak.
    bugün biraz halsizdim, boşalmadan dolan bulaşık makinesi gözümde büyüdü. oğluma: hadi aneciğim boşalt makineyi dedim.
    biraz mayışmış kuru üzüm yiyordu, hemen kalktı her şeyi tezgaha sıraladı tabakları iç içe koyarak.
    izlemekten aldığım keyifle benimde halsizliğim geçti.
    yine olsa yine bildiğimi aklıma eseni yaparım 
    sevgili eşime hep detesteği ve sevgisi için bidaha teşekkür ederim.
    el becerisi gelişimi ve  denge oyunlarına da çok teşekkür ederim. 


    www.piramigo.com



    4 Ara 2015

    2016 yılında EL BECERİSİ

    geçmiş günde bir misafirim geldi evime, canımdan daha canım..
    yüzüne bakmaya doyamadığım 12 yaşında masum bir genç kız çocuğu.
    yüzü tablo gibi boyalıydı, rujlanmiş allanıp pullanmış.. saçlarına da sürmüşler boya ...
    elinde telefonu selfi mi çeksin yoksa henüz 2 yaşında olan oğlumun oyuncaklarını mı karıştırıp hayal dünyasına mı dönsün bilemedi.
    öyle şaşkındı ki çocuk muydu kadın mı o boyalar ile.
    birazdan yıkadık boyalarını. laf lafı açtı , Çok sıkılıyormuş evde, okuldan gelince televizyonu da tüketmiş, tablet elinde bir sağ bir sol koltuk...
    hadi örgü örelim dedim, bilmiyorum ki dedi biraz gülerek biraz şaşkın "hem ne yapıcam ki dedi " 
    hadi atkı yapalım sana dedim, ama o sırada ayrılık vakti geldi sarıldık ayrıldık.
    annesiyle eve gitmeden ip şiş almışlar, çok heyecanlıymış.
    ama teşfik neşesi kısa sürmüş devam etmemiş (ettirilmemiş) yine bir sağ bir sol koltuk tabletle gezmişler.

    kimin niçin nerede nasıl ne yapacağı zerre kadar haddim değil ama üzüldüm içlendim.

    şimdiki müfredatı bilmiyorum, bizim zamanımızda ilk okulda el-işi dersi vardı.
    tarhana çorbası pişirir örgü örer halı dokurduk. dedem de çiviler ile halı tezgahı yapmıştı bana.
    severdik de, hem tatlı sert mecburduk ta işin ucu ders notu.

    şimdi bakıyorum ne çok değer katmış bize el becerileri, başarmanın sevinci, üretkenlik, sabır ve teknolojiden uzak  zihin temizliği.
    umarım her nesil de böyle mutlu bahseder ilk gençliğinden.

    ben oğluma atkı bere, olursa hayvanına giysi ve halı dokumayı öğreteceğim.
    ona erken yaş döneminde vereceğim anne hediyesi mümkün olduğunca teknolojiden uzak el becerisi olacak..
    canım dan canım küçük misafirimin yaşına geldiğinde teknolojiyi çoktan tüketmiş olmasını istemiyorum.
    ipe boncuk dizme 16. aydan itibaren başlangıç için tavsiye  edilen en verimli aktivitelerden biridir.

    çocukluk arkadaşım
                                    halı dokuma


    3 Ara 2015

    KIZ - ERKEK OYUNCAĞI AYRIMI YOKTUR

    oyuncakların, çocuğun hayal dünyası el becerileri motor gelişimleri yaratıcılık ve beyin gelişimi üzerinde geliştirici etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır,
    ve cinsel kimlik üzerine etkisi olmadığı da belirtilmektedir.
    Yaygın olarak maalesef ki bazen anne babadan ziyade toplumda yer eden sözler yanlış tanımlamalara sebebiyet verip çocuklar için kısıtlamalar olmaktadır. en kötüsü  3,4, şahısların bilinçsizce tavırlarından çocuğun utandırılmasıdır.
    bir çocuğun ebeveynini taklit ederek oyun kurmasından daha önemli ne olabilir ki..
    ilk öncelik oyun kurmayı bildiği için bundan duyulacak sevinçtir.
    bugün oğlumun bana hazırladığı hayali mama ve çayı izlemekten ve yemekten aldığım keyfi kelimelerle sanırım anlatamam. 
    eğer bir kızım olsaydı tamir seti ile vida sökmesi ile eminim aynı sevinci yaşardım.
    bu bana ileride bireysel işlerinde bilinçli olacakları duygusunu veriyor.
    ileriki yaşlarında yaşayacakları duygu hassasiyet bilinç, beceri özgüven kısacası kişilikleri şimdi temelleniyor.
    bence ebeveyn olarak, bize düşen yargılamadan yargılatmadan elimizden geldiğince hayatlarına renk katmak ... bebek çocuk dahi olsalar farkındalıklarını her şeyi sunarak arttırmak. 
    mutfak oyuncakları veya arabalar yada bebek bakımı, evcil hayvanlar, tamirat işleri ve hobiler gündelik hayatımızda da zaten her an bizle değil mi. 
    sağliklı bir gelişim için ayırım olmamalıdır.

                                                     
                                                   
                                                                    www.piramigo.com